SADECE PATATESLE TAM BİR ZİYAFET SOFRASI DONATMAK MÜMKÜN

Hem lezzetli, hem ekonomik hem de birçok yemek çeşidi olan patates her öğünde ev kadınının kurtarıcısı...
Dünyada olduğu kadar ülkemizde de her yemeği sevilerek yenen patates besleyici niteliği, lezzeti birçok yiyecek maddesine kıyasla ucuzluğu nedeniyle ziyafet sofralarının, tüm öğünlerin cankurtaran yemeği olarak kabul ediliyor.
Mutfakta sıkıştığınız an, bir kilo patates birkaç garnitür eşliğinde mucize sofralar donatmaya yeter de artar bile. Hem de haşlanmasıyla kızartmasıyla böreğiyle hatta ekmeği, bisküvisiyle.
Sıralamada patatesin tam 22??? çeşit yemeği geliyor akla. 
Patates çorbası ve 
püresiyle başlamak gerekirse, 
patates doldurması kızartması, 
köftesi, 
5mücveri, 
oturtması, 
oyması, 
pilakisi, 
9böreği, 
salatası, 
silkmesi, 
tavası, 
13omleti son olarak da 
14bisküvisi ve 
15ekmeğiyle koca bir sofra dolduracak kadar, çeşidi var. 
Bunları sayarken patatesli kuzu fırın ve 
17kuzu güvercini de unutmamak gerek.

BAVYERA USULÜ PATATES SALATASI

Authentic German Potato Salad (Bavarian Kartoffel Salat), from My "Mutti"

İPUÇLARI:Ben her zaman ölçüm olmadan, bellekten bu tarifi yaptık. Bu sefer, ben bu patates salatası tarifi koymak ne maddeler ölçmek için elimden geleni yaptım. Ben hala ihtiyaçlarınıza göre baharat ayarlamanız gerekir ki, söylemek zorundayım. Sana söylemem gereken bir kaç önemli şeyler olsa vardır -

    * Yukon Altınları Bu salata için idealdir. Kızıl patates bunun için çalışmaz.
    * Ben gördüğüm diğer Alman patates salatası tarifleri aksine, bu sıcak servis asla! Annem bu düşüncesiyle zayıf olur!
    * Ayrıca, bu salata şeker bir şey var anlamına gelmez. Bu baskın olabilir çünkü, ciddi, biraz dereotu - Bu dereotu ince bir tat ile, sirke sadece hafif ekşilik (kırmızı şarap sirkesi benim için en uygun) ile, tuzlu tat anlamına da gelmektedir.
    * Sen kırmızı soğan tadı istiyorum, ama yine, bu lezzet hakim olmamalıdır.
    * Bacon önemlidir, ama onunla deli gitmez.
    * Bu "denge" ile ilgili tüm ... iyi, sana göstereyim!
Sizin maddelerin hazırlık ile başlayın:Bir küçük kırmızı soğan, doğranmış (yaklaşık 1 su bardağı) ve pastırma 1/2 Lirası, (lardons) ince dilimlenmiş. Bu pastırma donmuş, dilimlenmiş. Bu çok daha kolay ve aşçılar olarak çözülme olacaktır.
Pastırma yağ 2 yemek kaşığı yaklaşık bir kağıt havlu ve rezerv drenaj, gevrek kadar pastırma pişirin. İnce pastırma doğrayın ve bir kenara koyun.
Yukon Altınları beş kilo kaynatın ve hatta boyut olarak onları tercih etmeye çalışın. Drenaj ve nerede için yeterli soğumaya bırakın ...

... Ben çok hızlı, size kabuğu patates için serin bir yol gösterecektir! Temiz bir çay havlu içinde, bir elinde bir patates tutun. Diğer elinizle, havlu sonuna kapmak ve uzak kabuğu ovmak - sadece böyle!
İşte oradalar - çıplak ve pişmiş. Tamam, patates lapa için overcook için dikkatli olun?
Büyük bir kapta, ben oldukça ince dilimler halinde sonra, yarısında patates kesilmiş - 1/4 "patates hala sıcak ... bu iyi.!
Ben kaşığı tuz (hiç sofra tuzu), taze kırık biber ve eşit sıcak patates üzerine sirke dökün ekleyin. Bu tüm bu lezzet absorbe yardımcı olacaktır!
Eğer prepped ettik malzemeyi ekleyin - soğan, pastırma bir dereotu ...

 Pastırma yağ ve biraz tavuk suyu ekleyin ... (Benim ev yapımı tavuk suyu tükendi, ama "kutulu" ince)
Şimdi burada annem eklenen küçük bir sır madde var - Japon Pirinç Sirke 1/4 fincan. Evet! Bunu yapmak zorunda değilsiniz, ama onu uyum gibi büyüdüm. Bazı yağı (zeytinyağı bir nedenle, iyi çalışır .... ama bunu tercih ediyorsanız, denemek değil). Ekle 1/2 bardak bitkisel yağ ile başlayın. Ben şeker 1 çay kaşığı hakkında ekleyin. Şimdi, hafifçe karıştırın - patates ezmek yok. Nazik!
Neredeyse geldik. En zor kısmı yağ ve sirke oranı aşağı oluyor. Ben her seferinde bir miktar yağ ekleyin - en fazla 1 fincan. Ben patates bir parlaklık görmek istiyorum, ama onları petrol ve soupy yüzme istemiyorum. Mantıklı? Tat, lezzet ve tat biraz daha! Ben sirke sadece hafif bir ısırık gibi, ve doğru tadı kadar her seferinde biraz tuz ekleyin. Ben servis etmeden önce bu en az bir saat yapmak ister.
O şehir Monterey, California onu Şarküteri sahibi Annem, bu her sabah yaptı. Onun düzenli müşterileri o kadar kapmak olur, ve bir saat içinde satmak istiyorsunuz! Gerçek!
Alman Wiener Wurstl ile - Bu ben bu patates salatası yemek severim nasıl. In "Amerikan" Bu dana sosis olacaktır. Bu kadar lanetlemek iyi! Bu benim Oktoberfest Parti servis ne bir parçasıdır, ama yılın herhangi bir zamanında yiyebilirim.
Bu salata yapmak ve oda sıcaklığında servis yapın eğer annemin bellek onur. İyi soğuk, ama oda sıcaklığında en iyisidir. Bu üzerine dökülür au jus sos ile Mutti en domuz kızartma yapmak zorunda gidiyorum. Oh my! Bunu yaptık çünkü çok uzun yıllar oldu.

 

 I have finally made the decision to "sell out" and go against  my brothers, niece and son's desire to keep this recipe a secret-- and share my  Heirloom Recipe for Bavarian Style German Potato Salad! Trust me, this was something my family said I shouldn't do. But, you know--all of you readers of my little ole' blog are my friends. We're "family", don't you think, by now?

I've seen versions of "hot potato salad" that has sugar in it. Maybe that's a regional thing, but my Mutti was from Bavaria.  I'm being sincere, when I say that my Mutti's potato salad is the best I've ever tasted.  Her customers, from her delicatessen, would buy it freshly made, and it always sold out by lunch time.   Are you ready to make real German potato salad?

DISCLAIMER AND TIPS:
I have always made this recipe from memory, without measuring. This time, I did my best to measure what ingredients I put into this potato salad recipe.  I still have to tell you, that you need to adjust seasonings to fit your needs. There are a few important things I need to tell you, though--

• Yukon Golds are perfect for this salad. Russet potatoes don't work for this.
• Unlike other German potatoes salad recipes I've seen, this is never served hot! My mother would faint at that thought! 
• Plus, this salad is not meant to have a lot of sugar in it.  It is meant to taste savory, with just a slight tartness of vinegar (red wine vinegar works best for me), with a subtle taste of dill-- seriously, just a little dill, because it can be overpowering.  
• You want the taste of red onion, but again, it shouldn't dominate the flavor.
• Bacon is essential, but don't go crazy with it. 
• It's all about "balance" ... well, let me show you!

Begin with the prep of your ingredients:

One small red onion, diced (about 1 cup) and 1/2 pound of bacon, sliced thin (lardons). This bacon was sliced, frozen. It's much easier and it will thaw as it cooks.

Cook the bacon until crispy, drain on a paper towel and reserve about 2 Tablespoons of the bacon fat. Finely chop the bacon and set aside.

Boil five pounds of Yukon Golds and try to choose them even in size. Drain and allow to cool just enough to where...

... I will show you a cool way to peel potatoes, very fast!  Hold a potato in one hand, inside a clean tea towel. With the other hand, grab the end of the towel and rub the peel away-- just like that!

There they are-- naked and cooked. Be careful not to overcook the potatoes to mush, okay?

In a big bowl, I cut the potato in half, then into fairly thin slices-- about 1/4 ".  The potatoes are still warm...that's good!

I add kosher salt (never table salt), fresh cracked pepper and evenly pour the vinegar over the warm potatoes. This will help the absorb all that flavor!

Add your ingredients you've prepped-- onion, bacon an dill...

 Add the bacon fat and a little chicken stock... (I had run out of my homemade chicken stock, but "boxed" is fine)

Now here's a little secret ingredient my mother added-- about 1/4 cup of Japanese Rice Vinegar. Yep!  You don't have to do this, but I've grown to like her adaptation. Add some oil (olive oil doesn't work well, for some reason....but try it, if you prefer). Start with about 1/2 cup vegetable oil.  I add about 1 teaspoon of sugar.  Now, gently mix-- don't crush the potatoes. Gentle!

You're almost there. The trickiest part is getting the oil and vinegar ratio down. I add a little oil at a time-- no more than 1 cup. I want to see a sheen on the potatoes, but I don't want them swimming in oil and soupy. Make sense? Taste, taste and taste some more! I like just a gentle bite of vinegar, and I add a little salt at a time until it tastes right. I like to make this at least an hour before serving.

My mother made this every single morning, when she owned her Delicatessen in downtown Monterey, California.  Her regular customers would snatch it up, and it would sell out in one hour! For real!

This is how I love to eat this potato salad-- with German Wiener Wurstl. In "American" that would be veal sausages. These are so darn good! This is part of what I served at my Oktoberfest Party, but I could eat it any time of the year.

You would honor my mother's memory if you make this salad and serve it at room temperature. It's good cold, but room temperature is best. I am going to have to make Mutti's Pork Roast with au jus gravy that is poured over this. Oh my! It's been too many years since I've made that.

Read more: http://foodiewife-kitchen.blogspot.com/2009/11/my-muttis-german-potato-salad-with-nod.html#ixzz2VbUUvMCA
Under Creative Commons License: Attribution

PASTIRMALI ALMAN PATATES SALATASI

6-8 kişilik

MALZEMELER
6-8 orta balmumu patates
tuz
12 kalın dilim pastırma
1 büyük sarı soğan, soyulmuş ve ince dilimlenmiş
6 yemek kaşığı. beyaz şarap sirkesi
Taze çekilmiş karabiber
¼ bardak doğranmış taze maydanoz yaprakları

TALİMATI
1. "3" 2 tarafından soğuk su ile kapak, büyük bir pota patates koyun ve tuz cömert bir tutam ekleyin. Orta ısıyı azaltmak ve bir bıçak, 15-20 dakika ucuyla girince patates yumuşayıncaya kadar yavaşça kaynatın, orta-yüksek ateşte bir taşım kaynatın.

2. Bu arada, net, 10-15 dakika kadar orta ateşte büyük bir tavada pastırma pişirin. Kenara hale yağ ile tavada ayarı, kağıt havlu üzerine boşaltın. Büyük parçalar halinde pastırma Crumble.

3. Drenaj patates, süre kabuğu hala sıcak ve 1 "küpler halinde kesilmiş. Büyük bir sıcak servis tabağına içine patates koyun ve pastırma ve soğan ekleyin. Sıcak kadar orta-yüksek ısı ve ısı yağ pastırma ile tavada dönün. Dikkatlice sirke ve tuz ekleyin ve karabiber. patates karışımı üzerine sıcak sosu dökün ve iyi atmak. baharat ayarlayın. maydanoz ile süsleyin. sıcak servis yapın.

PATATES MANTISI

Son derece kolay ve basitliğinden beklenmeyecek kadar lezzetli bir tarif...
patateslerin üzeri kapanması lazım.

Malzemeler

5-6 adet orta boy patates
3 yumurta
1,5 su bardağı sıvı yağ
1 paket kabartma tozu
5 kaşık un
1 tatlı kaşığı tuz

Yapılışı

Patatesler haricinde kalan malzemeler çırpılır. Patatesler soyulup ince halkalar halinde doğranır. Doğranan patatesler çırpılmış malzemeye her iki tarafı da bulanacak şekilde batırılıp  yağlanmış tepsiye dizilir. Kalan malzeme üzerine dökülür. Fırında pişirilir.

Çıkınca kareler halinde kesilip üzerine sarımsaklı yoğurt dökülerek servis edilir.

Afiyet olsun.

PATATESLİ MAKARNA

Çok kolay ve doyurucu bir yemek  Özellikle evde yiyecek bir şey yoksa her evin temel besin kaynaklarını oluşturan makarna ve patates varsa kolayca hazırlanabilecek bir yemek.

Malzemeler

Yarım paket makarna
750 gr patates
250 gr tereyağı
1,5 yemek kaşığı salça
Yarım yemek kaşığı pul biber
250 gr yoğurt
Tuz

Yapılışı
Makarna standart yöntemle pişirilir. Patatesler soyulup, küp küp doğranarak kızartılır.
Yoğurt hafif sulandırılarak tuzlanır, karıştırılarak krema kıvamına getirilir.
Tereyağı eritilip, önce salça sonra da kırmızı pul biber ilave edilerek üzerinin sosu hazırlanır. Yayvan bir tepsiye sırasıyla önce kızarmış patateslerin bir kısmı, ardından makarna, patateslerin geri kalanı, yoğurt ve tereyağlı salçalı sos dökülerek servis edilir.

Not: Yoğurda biraz sarımsak katarsanız çok daha güzel oluyor.

BULGURLU PATATES SALATASI (EN YALANCI MERCİMEK KÖFTESİ)

 acılı.. Yalancı mercimek köftesi diyebiliriz diğer bir adına. sunumu marul ile yapılıyor

Malzemeler

1 su bardağı köftelik bulgur
Yarım su bardağı sıcak su
1,5 kahve fincanı zeytinyağı
1 adet kuru soğan
1 çorba kaşığı acı biber salçası
1 demet taze soğan
2 adet büyük boy patates (haşlanmış)
Yarım demet maydanoz
Limon suyu
Kimyon
Karabiber
Toz kırmızı biber
Tuz
Marul (servis için)

Yapılışı

Bulgur sıcak su ile kabartılır. Kuru soğan rendelenir ve zeytinyağında pişirilir. İçerisine salça ilave edilir ve pişirmeye devam edilir. Sonrasında tüm malzemeler biraraya getirilir. Şekillendirilerek marul ile servis yapılır.

TATLI PATATES

Tatlı patates patatesten ayrı başka bir bitki türüdür ve besin içeriği ve diğer özellikler yönünden patatesten farklıdır.
Latince ismi Ipomoea batatas'tır.
Tatlı patates yumruları patatesten daha büyük, daha sulu olur
Ülkemizde özellikle Hatay yöresinde yetiştiriciliği ve farklı yemekleri yapılır

PATATESİN TARİHİ

Alçakgönüllü sebzemiz patates nasıl olduysa ilk olarak Amerika kıtasında yeşermiş. İnkalar ona tanrısal bir anlam yüklemişler. İspanyol istilacılar Güney Amerika kıtasında bugün Peru olarak bildiğimiz ülkeyi işgal ettiklerinde İnka hazineleri kadar patates de dikkatlerini çekmiş. Keşif ve istilanın başındaki kumandan Pizzaro, tamı tamına 1535 yılında patatesi İspanya kralına takdim etmiş. Ne var ki kral hazretleri bu tanıştırmadan pek hoşlanmamışlar.

Bundan yaklaşık elli yıl sonra, bu kez bir İngiliz soylusu, Sir Walter Raleigh, Virginia'da patatesi yeniden keşfetmiş. İngiltere'ye getirmiş. Patates burada halk arasında ciddi bir ilgi görmüş.

Zamanla önce İtalya'da, sonra da Almanya, Rusya ve Fransa'da patates tarımı başlamış. Ancak İngiltere'nin aksine, buralarda patatese bir hayvan yemi muamelesi layık görülmüş. Bir de patates yetiştirilen bölgelerdeki köylüler yemeklerini yapmışlar bu sebzenin.

Patatesi bugünkü burjuva mutfaklarına kabul ettiren adam, bir Fransız kimyacısı, Antoine Augustin Parmentier'dir. Aynı zamanda Fransız ordusunda subay olan Parmentier, patatesin faydaları üzerine ciddi araştırmalar yapmıştır.

O dönemlerde Avrupa'nın kıtlık tehlikesiyle karşılaşmış olması Parmentier'yi patatesi savunma konusunda daha da cesaretlendirmişti. Patatesin yararları üzerine bilimsel kitapçıklar yayınlamıştı. Bu çalışmaları geniş yankı uyandırdı. Sonunda Fransa Kralı kendisine Paris civarında tarlalar tahsis etti ve Parmentier oralarda patates yetiştirmeye başladı.

Yüzyıllar sonra Avrupa, patatesi bir kez daha ve bu kez Amerikalılar aracılığıyla keşfetti ve sebzemiz fast food adı verilen kültürün başrol oyuncusu oldu.

Patatesin besleyiciliği hakkında spekülasyonlar çok. Fazla kilolu olan kişilere ''patates çuvalı gibisin'' denmesi basit bir benzetmeden kaynaklanmıyor. Bu sözlerde patatesin şişmanlattığı iması da yer alıyor. Oysa patates hiç yağ içermez. Orta boy haşlanmış ya da fırında pişirilmiş bir patates sadece 100 kalori verir. Buna karşılık patates lifli bir besindir. Bir C vitamini ve B6 vitamini deposudur. Demir de içerir.

Portakal ve domates kadar olmasa da patates elma, armut ve ayvadan daha fazla C vitamini içerir. Her gün 200-300 gram büyüklüğünde bir patates yenmesi halinde, vücudun günlük C vitamini ihtiyacı rahatlıkla karşılanabilir.

Son yapılan çalışmalarda patatesin bir nitrik asit ve çinko deposu olduğu da gösterildi. Dolayısıyla özellikle ishal veya mide-barsak sistemi bozukluklarında değerli bir diyet.

Patates ağırlıklı beslenenlerde beyin kanaması sıklığının %6 oranında azaldığı, akciğer kapasitesinin ise anlamlı artış gösterdiği bildirilmiş. Patatesin bayanlarda göğüs kanseri riskini azalttığına da inanılıyor.

Nadiren allerjik bazı reaksiyonlara yol açtığı da söyleniyor. Ciltte döküntü, kaşıntı gözlenebiliyor.

Patates "sıradan sebze" muamelesi görmeye alışık, ucuzluğu ile şöhret kazanmış bir sebze. Giderek tüm dünya ülkelerinde menünün başköşesine oturma yolunda ilerliyor.

Son raporlarda Polonya'lı ailelerin %90 kadarının her gün patates yediği ifade ediliyor.

Ama yine de meyve ve sebze yeme oranları her toplumda oldukça düşük. İsviçre'de tüm nüfusun %25'i hiç meyve veya sebze yemiyor. Amerika'da ise %22 hiç sebze yemiyor, %45 de meyveye dokunmuyor.

Ancak unutmayınız ki Amerika'da her yıl 15 milyon hektar toprağa mısır, pamuk ve patates ekiliyor.

Türklerin patatesli geçmişleri ise nispeten yeni. Ancak geçen yüzyılın sonlarına doğru, Avrupa görmüş olanlarımız yurda dönüşlerinde arar olmuşlar bu sebzeyi. Zamanla İstanbul'da egzotik bir yiyecek olarak yaygınlaşmış patates.

Burhan Oğuz, muhtemelen 1800'lerin son yıllarını kastederek, patatesin yıllık ithalatının beş bin tonu bulduğunu yazıyor. Bu ithalatı önlemek için, tek alıcı olan İstanbul yakınlarında patates yetiştirilmesi öngörülmüş. İlk ekim, Sakarya Nehri vadisinde Akova'da gerçekleştirilmiş. Boğaz'ın Karadeniz kıyılarında ekilmiş.

Nihayet Alman uzmanlar Adapazarı civarında bir deneme istasyonu kurmuşlar. Burhan Oğuz, ''1895 yılında merkezi yaylada ilk patates kültürünün tecrübesine Alman uzman Dr. Hermann memur edilmiş olup şimdiki cinsleri o günlerin çalışmalarına borçlu oluyoruz'' diye yazıyor.

Anavatanı  Güney Amerika olan ve  ilk kez And dağları'nda yabani türler olarak keşfedildiği düşünülen patates ilk olarak  yaklaşık 7,000 yıl önce Peru'da ekilmeye başlanmış mucize bir bitki.
Avrupa'ya ilk kez İspanya'lı bir gezgin  tarafından getirilmiş ve aynı yıllarda İspanya'da ekilmeye başlanmış. Fransada 1540'larda ekilmeye başlamış (Fransızlar önceleri patatesi yalnızca çiçeklerinden yararlanmak için süs bitkisi olarak yetiştirmişler) ve  1590'da ilk olarak botanik literatürüne  İsviçreli botanist Gaspard Bauhin tarafından geçirilmiş. Osmanlı mutfağına ise Fransa’dan 110 yıl sonra girecek bu harika sebze.


Çiğ patatesin %70-80’i su ve %20’si  karbonhidratlardan oluşur. Mineral ve vitamin içeriği  bir insanın dengeli beslenmesi için oldukça iyi bir düzeydedir.
Gelişmiş ülkeler  günlük protein ve vitamin ihtiyacının büyük bölümünü patates tüketerek karşılamaktadır ( günlük proteinin % 16'sı, vitamin gereksiniminin %  40'ı patatesten ).


100 gram patates, bir insanın  gereksinim duyduğu günlük proteinin  % 7'sini, demirin % 10'unu, C vitamininin % 20-50'sini, B1 vitamininin % 10'unu ve enerji ihtiyacının % 3'ünü karşılar.
Patateste protein oranı düşük gibi görünmesine rağmen ( bir patatesin  % 2’si protein)  proteinin net kullanma değeri yani kalitesi oldukça yüksektir.
Patatesteki nitrojen yani azot, bir yetişkinin günlük kaybettiği nitrojeni yerine koymaya yeter.
Patatesin kuru ağırlığının % 1-5 ‘i nitrojenlerden oluşur. Bunun %90’ı, çözülebilir haldedir, geri kalan yani çözülemeyen kısmı ise dış kabukta bulunur.


Bol miktarda A, C ve B vitaminleri ile potasyum,bakır, triptofan, manganez, diyet posası, magnezyum ve kalsiyum içeren patates, protein, demir ve fosfor da içerir.
Vücuda enerji verdiği, halsizliği ve yorgunluğu giderdiği bilinen patates şeker hastaları için de faydalıdır. Patates yapısında bulunan bileşikler (bol potasyum içerir) kan basıncını düşürücü etki gösterir.

Damar sertliğini gidermeye yardımcı, sindirimi kolaylaştırıcı ve kabızlığı önleyici etkisi de var. Bağırsak şişliğini ve hemoroid ağrılarını da azaltıcı etkiside gösterilmiş. El ve ayak çatlaklarına iyi geldiği ise iyi bilinen bir yönü. Halk arasında bağırsak kurtlarını düşürmeye yardımcı olarak, böbrek taşını düşürmede ve cilt bakımında da kullanılıyor. Çok daha başka yararları da olan patatesin belkide en önemli özelliği anti-kanser olması.

Patates ve Kanserden koruyucu (anti-kanser) özelliği


The American Cancer Society (Amerikan kanser birliği) ‘e göre 2011 yılında 1.6 milyon yeni kanser tanısı almış hasta daha mevcut kanserli hastalara katılacak. Günümüz zaten kanser devri maalesef. Gıda katkı maddeleri, kirli hava, stres,radyasyon, fast food alışkanlığı, genetik faktörler vs birçok yeni ve klasik nedenlerle kanser hızı gittikçe artıyor. Bu nedenle artık tüm kanser dernekleri ve sağlık otörleri tarafından diyetlerin anti kanser özelliği olan gıda ve gerekirse vitamin-minerallerce desteklenmesi gerektiği açıkça vurgulanıyor. Bizde elimizden geldiğince bu kanserojen faktörleri minimize etmeye yönelmeliyiz.
Ben aynı zamanda  çok da sevdiğim patatesin kanserden koruyucu özelliği ile ilgili birkaç çalışmadan örnek vereceğim.
Uluslararası patates merkezine göre tatlı patatesin yaklaşık 8000 tipi (sarı,yeşil,mor…) bulunuyor.
Patates karbonhidrat, fiber yani lif, elementler, vitamin A,K,C ve B vitaminleri ile kafeik asit ve di-tri caffeoylquinic asit gibi kanserle savaşan güçlü polifenolik antioksidan kaynağıdır.

    Japonyada 2005 yılında meme kanserli sıçanlarda yapılan bir çalışmada yemlerin % 5’inin tatlı patatesle oluşturulması ile kanser büyümesinin inhibe olduğu görülmüştür (Bioscience, Biotechnology and Biochemistry,2005).
    Mesane kanseri ve mesane taşı olan hastalarda, diyetle tatlı patates tüketiminin artırılmasının kanser gelişimini azalttığı görülmüştür (European Journal of Cancer Prevention, 2002).

    Japonyada renal kanserli hastalarda yapılan bir başka çalışmada ise patates tüketiminin artırlması ile mortalite yani ölüm hızı azalmış olarak saptanmıştır (2005, the Journal of Epidemiology).

    Promiyelositik lösemi hücrelerinin üzerine patatesin etkisini  inceleyen başka bir çalışmada, deneysel olarak patates ekstraktının lösemi hücrelerinin çoğalmasını inhibe ettiği görülmüştür (2007, Journal of Agricultural and Food Chemistry).

     Bir başka çalışmada karaciğer kanserli farelere patatesten elde edilen antosiyanin adlı antioksidan 150 mg dozunda verildiğinde  kanser büyümesinin % 33.3 oranında azaldığı görülmüştür (Wei Sheng Yan Jiu.,2008).

    301 akciğer kanserli ve 602 sağlıklı kontrol hasta üzerinde yapılan bir çalışmada diyetle patatesi fazla tüketme ile ortalama % 43-65 arasında akciğer kanseri gelişiminde risk azalması saptanmıştır (2007, Asia Pacific Journal of Clinical Nutrition).


Tabi bu konuda yapılan çok sayıda çalışma var. Burada önemli olan diyetimizi -hele günümüz koşullarında- mümkün olduğunca fast food’dan uzak ve doğal gıdalara kaydırmak. Özellikle iyice yıkanmış ve deniz tuzunun içinde kabuğuyla beraber pişirilmiş bir patatesi haftada en az iki kere yemenizi ve rutin diyetinizden patatesi hiç çıkarmamanızı özellikle öneriyorum.

Patates ile ilgili notlar – Püf noktaları

    Eti yeşile çalan patatesi almayın, bu tür Avrupada hayvan yemi olarak kullanılıyor. En iyi patates  eti taze iken beyaz, bekletilmemiş iken sarı olan patatesdir.
    İçeriğindeki B6 ve B1  vitamini sıcağa karşı çok duyarlıdır.
    Vitamin ve madensel tuzların büyük bir kısmı patatesin kabuğunda toplanmıştır. Onun için kabuğunu da yemeye bakın. (İyice yıkadıktan sonra, bîr süre, içine sirke konmuş suda bekletirseniz mikroplardan arınma sağlanır.  Unutmayın eskiler patatesi mangal, ocak ya da tandırlarda külün altına gömer, kabuğuyla birlikte yerlerdi.
    Patatesi soyarak tüketecekseniz suyun içinde soyulmuş patatesi fazla bekletmeyin.  Madensel tuzların bir kısmı eriyip suya karışır.
    Patatesi loş yerlerde koruyun (ışıkta yapısında bulunan B1, B6 ve K vitaminlerini kaybedebilir)

    Buzdolabında asla saklamayın (soğuk ortamlarda redükleyici özelliği olan şeker oluşur. Bu şekerde akrilamid maddesinin ön maddesidir. Akrilamid artık kanıtlanmış kanserojen bir maddedir.
    Çok sıcak ortamda da saklamayın (içerdiği nişasta şekere dönüşür ve pişirilme esnasında kararmaya başlar. )
    Soyduktan sonra havayla çok uzun zaman temas eden patates kararmaya başlar. Önemsiz olan bu durum içerdiği karbonhidratın oksitlenmesinden kaynaklanır.

ÇİĞ PATATES SUYUNUN TEDAVİ EDİCİ ÖZELLİKLERİ

Patates (solanum tuberosum), dünyanın birçok ülkesinde en sevilen ve beğenilen sebzelerden biridir. Ülkemize Güney Amerika kıtasından, isim verirsek Peru dağlarından gelmiştir. Tedavi edici sayısız özellikleri, yüzyıllar boyunca  geleneksel tıpta kullanılmıştır. Son yıllarda, çiğ patates suyunda bulunan vitaminler, organik asitler, mineral bileşikler, enzimler ve mikro elementlerin sağlığımız üzerinde çeşitli pozitif etkileri olduğu bilimsel olarak da kanıtlandı.

SİNDİRİM SİSTEMİ

Öncelikle, patates suyu sindirim sistemimizin fonksiyonunu büyük ölçüde iyileştirebilen değerli bir doğal ilaçtır. Midedeki asitlenmeyi azaltmaya ve ülser ağrılarını hafifletmeye yardımı olabilir. Böylesi bir tedavide, kırmızı patates suyu kullanmanız tavsiye edilmektedir. İyi bir patates suyu hazırlamak için, kırmızı patatesler yıkanmalı, kurulanmalı, doğranmalı ve suyu sıkılmalıdır. Ayrıca, ham patatesin veya siyah noktalı patateslerin suyunu asla kullanmamalısınız, çünkü bu tip patatesler zehirli bazı maddeler içerebilirler. Havuç suyu ile karıştırıldığında (50 gram çiğ patates suyu ve 100 gram taze havuç suyu) çiğ patates suyu, midedeki yanma hissini ve gastrit ağrılarını giderebilir.
 ROMATİZMA, ROMATOİD ARTRİT

Patates suyunun ikinci en önemli özelliği, romatoid artrit (romatizmal eklem iltihabı), romatizma, bel ağrısı ve daha birçok hastalığı iyileştirebilmesidir. Bu tür bir tedavi açısından patates suyu, adaçayı veya ısırgan otu çayı gibi çeşitli bitki çayları ile birlikte alınabilir. Ayrıca, artrit (eklem iltihabı) ağrıları, temizlenmiş patates kabuklarından yapılan bir çayla oldukça etkili bir şekilde giderilebilir.
MİGREN VE KABIZLIK
Çiğ patates suyu, sürekli baş gösteren migren ve kabızlık için de çok etkilidir.
KARACİĞER TEMİZLEYİCİSİ
Son olarak, 100-150 gram kadar çiğ patates suyu, sabahları kahvaltıdan 20 veya 30 dakika öncesinde düzenli olarak içildiğinde çok güçlü bir karaciğer temizleyicisi olarak işlev görebilir.
EGZAMA, CİLT LEKELERİ KURU VE KAŞINTILI DERİ BENZERİ CİLT HASTALIKLARI
Bazı hastalar, çiğ patates suyunu içmenin egzama, cilt lekeleri, kuru ve kaşıntılı deri ve benzeri cilt sorunlarının düzelmesine yardımcı olduğunu belirtmekteler.
Çiğ patates suyunun içmesi pek hoş olmayan bir şey olmasından ötürü, sadece havuç veya diğer sebze suları ile değil, taze limon suyu ve balla da karıştırılıp içilebilir. Bilhassa biraz balla karıştırılmış çiğ patates suyu içmek, olası gıda zehirlenmesi risklerini önemli ölçüde azaltabilir, aynı zamanda vücuttaki ürik asit fazlasını dışarı atabilir ve bağırsaklarınızı doğal yolla dezenfekte edebilir. İshal tedavisinde yardımcı olur. Çiğ patates suyunun daha birçok iyi özelliği bulunmaktadır.
Az ya da çok, ciddi bir çiğ patates suyu tedavi programı denemek isterseniz, iki hafta boyunca her sabah ve her akşam, yemeklerden 1,5-2 saat önce, 100-150 gram kadar taze sıkılmış suyunu içmeniz tavsiye ediliyor. 7 günlük bir ara verdikten sonra, tedaviyi sonraki 2-3 hafta boyunca da tekrarlamanız gerekiyor. Tedavi süresince hafif ve sağlıklı bir diyet uygulamanız da tedavinin başarısı açısından çok önemli. Fakat bir diyetisyene veya bir doktora danışmadan patates suyu terapisine veya patates diyetine başlamamalısınız. Sindirim sistemimizin fonksiyonu ile bağlantılı, patates terapisi ile baş gösteren bazı sorunlar ve rahatsızlıkların mevcut olduğunu da bilmekte fayda var.

GÜL PATATES

Bir otelde şef olarak çalışan ustanın yaptığı patates kızartması görenleri şaşkına çevirdi.
Son yıllarda özellikle tatil yörelerinde ve lüks restoranlarda meyva ve sebzelerle yapılan süslemeler oldukça büyük ilgi görüyor.
 Başta karpuz, kavun ve salatalık olmak üzere çeşitli meyve sebzeleri kullanan mutfak sanatkarları ortaya birbirinden ilginç görüntüler çıkarıyor.
Ancak bu kez durum biraz farklı.
Bu aşçı sofrayı değil yemeği süslüyor.
Tek tek ince ince kestiği patatesleri bulduğu ilginç yöntemle gül şekline getiren bu adam bunları kızartıp sofraya güle benzeyen patates koyuyor.